Saadet Partisi Karaman Gençlik Kolları Başkanı Recep ŞAHİN’den
Gazze halkına yönelik işlenen insanlık suçlarını dile getiren yazılı basın açıklaması
SİYONİST İSRAİL ZULMÜNE, İNSANLIK İZLEMEYE, HALKI MÜSLÜMAN
DEVLETLER SESSİZLİĞE, İKTİDAR İSE TİCARETE DEVAM EDİYOR.
7 Ekim 2023’te başlayan olaylarda; Hamas öncülüğündeki Filistinli
kardeşlerimiz şanlı bir direniş başlattı. Yıllarca uğramış oldukları sistematik zulme baş
kaldıran filistinli kardeşlerimizin direnişine karşı siyonist rejim ise yine eli silah
tutmayan masum sivilleri bombalayarak karşılık verdi ve sonrasında artık herkesin
malumu olan büyük bir katliamı izler olduk.
Gelinen noktada siyonist rejimin başlattığı bu katliamı, maalesef tüm dünya
belki de tarih boyunca olmadığı kadar sessiz şekilde, hiçbir şey yapmadan
izlemektedir. Başta ülkemiz olmak üzere, islam alemi ve hatta tüm insanlık;
siyonistlerin Gazze’ye uyguladığı soykırıma karşı hiçbir şey olmamışçasına duyarsız
bir tavır sergilemektedir. 7 Ekim Aksa Tufanı ile başlayan mücadelede Siyonist rejim;
sadece sivilleri vurarak bir haysiyetsizlik hikayesi yazarken ülkemizin, islam aleminin
ve hatta tüm insanlığın bu hareketsizliğinden, sessizliğinden de her geçen gün daha
cesaret almaktadır.
Öncelikle Gazze’de şehit düşmüş tüm kardeşlerimize Allahtan rahmet
diliyorum. Bizler biliyor ve iman ediyoruz ki onlar vatan topraklarını, kutsal toprakları
son nefesine kadar savunan şerefli müslümanlardır. Bu sebeple de onların mekanları
cennettir inşallah.
Kıymetli kardeşlerimiz, Aziz Milletimiz!
Filistinde bir trajedi yaşanırken islam alemi ve hatta tüm dünya büyük bir
sessizlik içerisinde. İnsanlık ölü taklidi yaparken ülkemizde de ilginç şeyler oluyor.
Hükümetimiz 7 ekimden bugüne gelene kadar önce hiçbir tavır almamış olup, gelen
tepki ve vahşetin büyüklüğü karşısında belirli bir süre sonra yapıyormuş gibi yaparak
bazı adımlar attı. Elbette başta cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm yetkililerimiz
şiddetli bir kınama yarışına da girdiler. Ancak bu kınama mesajlarının şiddetinden
etkilenmeyen İsrail, hareketsizliğimizden cesaret alarak daha da büyük vahşetlere
imza atmaya başladı; bu vahşetler kesmemiş olacak ki Gazze ile yetinmeyip sonra da
Lübnanda ki masum sivilleri hedef almaya başladı. Yapıyormuş gibi yapılan adımlar
ise herkesin malumu olduğu üzere; büyükelçimizin istikşafi görüşmeler yapmak üzere
geçici olarak Ankaraya çağrılması ve sözde ticaretin kesilmesi oldu. Ancak ticaretin
kesilmesi kararının alındığı Nisan ayından bugüne ülke limanlarımızdan kalkan her
tür Siyonist gemi; tel aviv ve hayfa limanlarına yük taşımaya devam etti.
Şahin şöyle devam etti;
Gelinen noktada görülüyor ki iktidar israille kirli ticaretini utanmadan ve
sıkılmadan “Filistinle Ticaret” adı altında devem ettiriyor, Socar ve Botaş üzerinden
Doğalgaz ve yakıt sevkiyatları hız kesmeden devam ediyor. AK Parti grup başkan
vekili Özlem Zenginin itirafıyla hükümetimiz giden her varilden para kazanıyor.
Geçtiğimiz günlerde ülkemiz limanlarına demirlemiş Siyonist firmalarının gemileri;
Milli Görüşcü cesur AGD’li kardeşlerimiz tarafından basılınca iktidarın maskesi deiyice düşmüş oldu. Takke düşüp kel göründükten sonra artan protestolara karşı ise
hükümet artık yeni bir senaryo uygulamaya başladı.
Son olarak geçtiğimiz günlerde TRT World Forum'da organize edilen
programa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizzat kendisi konuştuğu sırada 9
gencimiz tarafından demokratik ve hiçbir provakasyon içermeyen bir protesto
ile karşılaştı. Kardeşlerimiz yükseltmiş oldukları ses ile
“Neden Azerbaycan Petrolü İsraile Gidiyor?
Gemiler Gazzeye, Hayfaya Değil
Vicdan Gemisine Neden İzin verilmiyor?
Siyonistler Siyonist faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor?
Soykırımcılarla işbirliği yapanları TRT World Forum’a davet ediyorlar
Free Free Palestine”
Şeklinde itirazda bulundular.
Vicdanların sesi olan bu protesto, hiçbir hakaret ve kanuna aykırı durum
içermemesine rağmen salonda müdahele ile karşılaşan gençlerimiz akabinde
yapılan gözaltı işlemi sonrası pazartesi günü itibariyle tutuklandılar.
Hukuki olarak ancak bir Hukuk Garabeti olarak tanımlanabilecek bu
tutuklama kararı hiçbir hukuki zemine oturtulamadığı gibi elbette insani de
değildir. Hiçbir şahsa yöneltilmemiş ve zararı olmayan, yalnızca haklı bir itirazı
içeren bu protestoyu cezalandıran hükümet, biliyoruz ki bu siyasi tutuklama
kararı ile başka bir şeyi hedeflemektedir.
Yüzlerine vurulan hakikati daha fazla duymaya tahammülü olmayan
iktidar; Siyonistlerle ticareti kesmek yerine siyonsitlerle ticareti kesin diyen
insanları cezalandırarak vicdanları susturmaya; sindirmeye çalışmaktadır.
Ancak bizler Saadet Partisi Gençlik Kolları olarak haykırıyoruz! Sizler
susturmaya çalışsanız da vicdanlı insanlar hep var olacak ve sesini yükselterek
sizi rahatsız etmeye devam edeceklerdir.
Bizler biliyor ve hatırlatıyoruz ki Peygamber Efendimiz “Cihadın en
faziletlisi zalim sultanın yanında hakkı söylemektir” buyurmuştur. Bu şiarla
zulmeden yöneticiye karşı hakikati söylemek amellerin en faziletlilerindendir.
Sizler insanları tutukladıkça bizlerin sesi daha da gür çıkacaktır.
Ve iktidara açıkça söylüyoruz! Dilinizle Gazzenin yanında olup elinizle
israille iş tutamazsınız!
Hem Gazze’nin yanında olup, hem de Gazzeyi bombalayanlara uçak
yakıtı yollayamazsınız!
Hem Gazze’nin yanında olup hemde siyonistlere doğal gaz yollayamazsınız!
- Hem Gazze’nin yanında olup hem de israile askeri mühimmat götüren
gemilere ev sahipliği yapamazsınız!
- Hem Gazze’nin yanında olup hem de gazzeyi çevreleyenlere dikenli tel
veremezsiniz!- Hem Gazze’nin yanında olup hem de Siyonistlere çelik satamazsınız!
-Hem Gazze’nin yanında olup hem de siyonistleri vuracak füzeleri kürecik radar
üssünden ABD’ye raporlayamazsınız!
- Hem Gazze’nin yanında olup hem de İsraile su veremezsiniz!
Ve en önemlisi biz gençleri susturamazsınız! Tıpkı tutuklanan 9 kardeşimiz gibi
bizlerde haykırıyoruz! Eğer suç ise bizi de tutuklayın diyoruz!
“Neden Azerbaycan Petrolü İsraile Gidiyor?
Gemiler Gazzeye, Hayfaya Değil
Vicdan Gemisine Neden İzin verilmiyor?
Siyonistler Siyonist faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor?
Soykırımcılarla işbirliği yapanları TRT World Forum’a davet ediyorlar
Free Free Palestine” diyoruz.
Şahin şöyle devam etti;
Bizler biliyoruz ki iktidar ülkemizde ki samimi müslümanları dikkate almayıp
ticaretine devam ediyor. Bırakın vanaları kapatmayı, daha da açarak israili daha da
fazla besliyor. Ve bu kirli ticareti sözde filistinle yapıyoruz diye bir de kılıf uyduruyor.
Bizler ise Saadet Partisi olarak ilk günden itibaren ‘ticareti kesin, soykırıma
ortak olmayın’ dedik. ‘Bizim devletimizin alnında, tarihimizin hiçbir noktasında kara
leke yoktur’ dedik. Mitingler düzenledik. ‘Vicdanın sesini duy, Hareket Geç’ çağrısı ile
Tüm Türkiye’de basın açıklamaları düzenledik. Hukuki işler başkanlığımızın
koordinasyonu ile yine Tüm Türkiye’de suç duyurularında bulunduk. Meclisi hareket
geçirdik. Her basın toplantımızda, her grup toplantımızda, her genel kurul
konuşmamızda her yerde İsrail ile ticaret konusuna değindik. Yetmedi, karşısından
parmak sallanırken, Hasan Bitmez vekilimizi, kürsüde şehit verdik. Şunu net bir
şekilde gördük: AK Parti’ye oy veren seçmenlerin hemen hemen hepsinin karşı
çıkmasına rağmen, iktidar İsrail’le Ticaretten Vazgeçmiyor! Gazze’ye insani yardım
taşıyacak ‘Vicdan Gemisini’ göndermiyor, İsrail’e silah taşıyan gemilere
limanlarımızda ev sahipliği yapıyor ve artık en son olarak siyonist israille ticaretine
itiraz edeni TUTUKLUYOR!
Halbuki bizim tarihimizde, limanlarımızdan gemiler, Endülüs’e mazlumları
korumak için giderdi; Halbuki, bizim limanlarımızdan gemiler Endonezya’ya, Açe’ye,
Afrika’ya ve dünyanın dört bir yanına umut olmak için giderdi. Bizim gemilerimiz, asla
ve asla vahşete, zulme ve zalime destek olmak için gitmezdi. Ama şimdi bizler bu
vebale bizi ortak etmeyin dedikçe hükümet, gemilere izin veriyor, ticarete devam
ediyor.
Değerli kardeşlerim, Aziz milletimiz!
Unutulmamalıdır ki iktidarın bu ticareti de vicdanlara karşı yapmış oldukları bu
tutuklamaları da tarih affetmeyecek, tarih affetmediği gibi gelecek nesillerde
affetmeyecek! Bizler Filistin’deki çocukları katleden tankların, yakıtlarını
gönderenlere, gönderenlere itiraz edenleri tutuklayanlara karşı sus pus olanlara karşı
olduğumuzu göstermek için buradayız ve buradan diyoruz ki kirli ticaret son
bulmadan hükümetin İsrail karşısında durduğuna asla inanmıyoruz. Vanaları
kapatmazsanız yarın daha büyük eylemler yapacağımızı ilan ediyoruz. Ticaretikesmezseniz başka yerlerde karşınıza çıkacağımızı ilan ediyoruz! Gençlerimizi
tutuklayarak sesimizi kısamayacağınızı ilan ediyoruz!
Son nefesini verirken bu kanlı işbirliğini haykıran şehidimiz Hasan Bitmez
ağabeyin bize miras olarak bıraktığı, rahmetli Sezai Karakoç’un meşhur dizelerini
tekrar hatırlatmak istiyoruz;
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar,
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar.
Gazzeyi, Filistini, Lübnanı ve buradaki kardeşlerimi hürmet ve muhabbetle
selamlıyoruz.
Gazze halkına yönelik işlenen insanlık suçlarını dile getiren yazılı basın açıklaması
SİYONİST İSRAİL ZULMÜNE, İNSANLIK İZLEMEYE, HALKI MÜSLÜMAN
DEVLETLER SESSİZLİĞE, İKTİDAR İSE TİCARETE DEVAM EDİYOR.
7 Ekim 2023’te başlayan olaylarda; Hamas öncülüğündeki Filistinli
kardeşlerimiz şanlı bir direniş başlattı. Yıllarca uğramış oldukları sistematik zulme baş
kaldıran filistinli kardeşlerimizin direnişine karşı siyonist rejim ise yine eli silah
tutmayan masum sivilleri bombalayarak karşılık verdi ve sonrasında artık herkesin
malumu olan büyük bir katliamı izler olduk.
Gelinen noktada siyonist rejimin başlattığı bu katliamı, maalesef tüm dünya
belki de tarih boyunca olmadığı kadar sessiz şekilde, hiçbir şey yapmadan
izlemektedir. Başta ülkemiz olmak üzere, islam alemi ve hatta tüm insanlık;
siyonistlerin Gazze’ye uyguladığı soykırıma karşı hiçbir şey olmamışçasına duyarsız
bir tavır sergilemektedir. 7 Ekim Aksa Tufanı ile başlayan mücadelede Siyonist rejim;
sadece sivilleri vurarak bir haysiyetsizlik hikayesi yazarken ülkemizin, islam aleminin
ve hatta tüm insanlığın bu hareketsizliğinden, sessizliğinden de her geçen gün daha
cesaret almaktadır.
Öncelikle Gazze’de şehit düşmüş tüm kardeşlerimize Allahtan rahmet
diliyorum. Bizler biliyor ve iman ediyoruz ki onlar vatan topraklarını, kutsal toprakları
son nefesine kadar savunan şerefli müslümanlardır. Bu sebeple de onların mekanları
cennettir inşallah.
Kıymetli kardeşlerimiz, Aziz Milletimiz!
Filistinde bir trajedi yaşanırken islam alemi ve hatta tüm dünya büyük bir
sessizlik içerisinde. İnsanlık ölü taklidi yaparken ülkemizde de ilginç şeyler oluyor.
Hükümetimiz 7 ekimden bugüne gelene kadar önce hiçbir tavır almamış olup, gelen
tepki ve vahşetin büyüklüğü karşısında belirli bir süre sonra yapıyormuş gibi yaparak
bazı adımlar attı. Elbette başta cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm yetkililerimiz
şiddetli bir kınama yarışına da girdiler. Ancak bu kınama mesajlarının şiddetinden
etkilenmeyen İsrail, hareketsizliğimizden cesaret alarak daha da büyük vahşetlere
imza atmaya başladı; bu vahşetler kesmemiş olacak ki Gazze ile yetinmeyip sonra da
Lübnanda ki masum sivilleri hedef almaya başladı. Yapıyormuş gibi yapılan adımlar
ise herkesin malumu olduğu üzere; büyükelçimizin istikşafi görüşmeler yapmak üzere
geçici olarak Ankaraya çağrılması ve sözde ticaretin kesilmesi oldu. Ancak ticaretin
kesilmesi kararının alındığı Nisan ayından bugüne ülke limanlarımızdan kalkan her
tür Siyonist gemi; tel aviv ve hayfa limanlarına yük taşımaya devam etti.
Şahin şöyle devam etti;
Gelinen noktada görülüyor ki iktidar israille kirli ticaretini utanmadan ve
sıkılmadan “Filistinle Ticaret” adı altında devem ettiriyor, Socar ve Botaş üzerinden
Doğalgaz ve yakıt sevkiyatları hız kesmeden devam ediyor. AK Parti grup başkan
vekili Özlem Zenginin itirafıyla hükümetimiz giden her varilden para kazanıyor.
Geçtiğimiz günlerde ülkemiz limanlarına demirlemiş Siyonist firmalarının gemileri;
Milli Görüşcü cesur AGD’li kardeşlerimiz tarafından basılınca iktidarın maskesi deiyice düşmüş oldu. Takke düşüp kel göründükten sonra artan protestolara karşı ise
hükümet artık yeni bir senaryo uygulamaya başladı.
Son olarak geçtiğimiz günlerde TRT World Forum'da organize edilen
programa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizzat kendisi konuştuğu sırada 9
gencimiz tarafından demokratik ve hiçbir provakasyon içermeyen bir protesto
ile karşılaştı. Kardeşlerimiz yükseltmiş oldukları ses ile
“Neden Azerbaycan Petrolü İsraile Gidiyor?
Gemiler Gazzeye, Hayfaya Değil
Vicdan Gemisine Neden İzin verilmiyor?
Siyonistler Siyonist faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor?
Soykırımcılarla işbirliği yapanları TRT World Forum’a davet ediyorlar
Free Free Palestine”
Şeklinde itirazda bulundular.
Vicdanların sesi olan bu protesto, hiçbir hakaret ve kanuna aykırı durum
içermemesine rağmen salonda müdahele ile karşılaşan gençlerimiz akabinde
yapılan gözaltı işlemi sonrası pazartesi günü itibariyle tutuklandılar.
Hukuki olarak ancak bir Hukuk Garabeti olarak tanımlanabilecek bu
tutuklama kararı hiçbir hukuki zemine oturtulamadığı gibi elbette insani de
değildir. Hiçbir şahsa yöneltilmemiş ve zararı olmayan, yalnızca haklı bir itirazı
içeren bu protestoyu cezalandıran hükümet, biliyoruz ki bu siyasi tutuklama
kararı ile başka bir şeyi hedeflemektedir.
Yüzlerine vurulan hakikati daha fazla duymaya tahammülü olmayan
iktidar; Siyonistlerle ticareti kesmek yerine siyonsitlerle ticareti kesin diyen
insanları cezalandırarak vicdanları susturmaya; sindirmeye çalışmaktadır.
Ancak bizler Saadet Partisi Gençlik Kolları olarak haykırıyoruz! Sizler
susturmaya çalışsanız da vicdanlı insanlar hep var olacak ve sesini yükselterek
sizi rahatsız etmeye devam edeceklerdir.
Bizler biliyor ve hatırlatıyoruz ki Peygamber Efendimiz “Cihadın en
faziletlisi zalim sultanın yanında hakkı söylemektir” buyurmuştur. Bu şiarla
zulmeden yöneticiye karşı hakikati söylemek amellerin en faziletlilerindendir.
Sizler insanları tutukladıkça bizlerin sesi daha da gür çıkacaktır.
Ve iktidara açıkça söylüyoruz! Dilinizle Gazzenin yanında olup elinizle
israille iş tutamazsınız!
Hem Gazze’nin yanında olup, hem de Gazzeyi bombalayanlara uçak
yakıtı yollayamazsınız!
Hem Gazze’nin yanında olup hemde siyonistlere doğal gaz yollayamazsınız!
- Hem Gazze’nin yanında olup hem de israile askeri mühimmat götüren
gemilere ev sahipliği yapamazsınız!
- Hem Gazze’nin yanında olup hem de gazzeyi çevreleyenlere dikenli tel
veremezsiniz!- Hem Gazze’nin yanında olup hem de Siyonistlere çelik satamazsınız!
-Hem Gazze’nin yanında olup hem de siyonistleri vuracak füzeleri kürecik radar
üssünden ABD’ye raporlayamazsınız!
- Hem Gazze’nin yanında olup hem de İsraile su veremezsiniz!
Ve en önemlisi biz gençleri susturamazsınız! Tıpkı tutuklanan 9 kardeşimiz gibi
bizlerde haykırıyoruz! Eğer suç ise bizi de tutuklayın diyoruz!
“Neden Azerbaycan Petrolü İsraile Gidiyor?
Gemiler Gazzeye, Hayfaya Değil
Vicdan Gemisine Neden İzin verilmiyor?
Siyonistler Siyonist faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor?
Soykırımcılarla işbirliği yapanları TRT World Forum’a davet ediyorlar
Free Free Palestine” diyoruz.
Şahin şöyle devam etti;
Bizler biliyoruz ki iktidar ülkemizde ki samimi müslümanları dikkate almayıp
ticaretine devam ediyor. Bırakın vanaları kapatmayı, daha da açarak israili daha da
fazla besliyor. Ve bu kirli ticareti sözde filistinle yapıyoruz diye bir de kılıf uyduruyor.
Bizler ise Saadet Partisi olarak ilk günden itibaren ‘ticareti kesin, soykırıma
ortak olmayın’ dedik. ‘Bizim devletimizin alnında, tarihimizin hiçbir noktasında kara
leke yoktur’ dedik. Mitingler düzenledik. ‘Vicdanın sesini duy, Hareket Geç’ çağrısı ile
Tüm Türkiye’de basın açıklamaları düzenledik. Hukuki işler başkanlığımızın
koordinasyonu ile yine Tüm Türkiye’de suç duyurularında bulunduk. Meclisi hareket
geçirdik. Her basın toplantımızda, her grup toplantımızda, her genel kurul
konuşmamızda her yerde İsrail ile ticaret konusuna değindik. Yetmedi, karşısından
parmak sallanırken, Hasan Bitmez vekilimizi, kürsüde şehit verdik. Şunu net bir
şekilde gördük: AK Parti’ye oy veren seçmenlerin hemen hemen hepsinin karşı
çıkmasına rağmen, iktidar İsrail’le Ticaretten Vazgeçmiyor! Gazze’ye insani yardım
taşıyacak ‘Vicdan Gemisini’ göndermiyor, İsrail’e silah taşıyan gemilere
limanlarımızda ev sahipliği yapıyor ve artık en son olarak siyonist israille ticaretine
itiraz edeni TUTUKLUYOR!
Halbuki bizim tarihimizde, limanlarımızdan gemiler, Endülüs’e mazlumları
korumak için giderdi; Halbuki, bizim limanlarımızdan gemiler Endonezya’ya, Açe’ye,
Afrika’ya ve dünyanın dört bir yanına umut olmak için giderdi. Bizim gemilerimiz, asla
ve asla vahşete, zulme ve zalime destek olmak için gitmezdi. Ama şimdi bizler bu
vebale bizi ortak etmeyin dedikçe hükümet, gemilere izin veriyor, ticarete devam
ediyor.
Değerli kardeşlerim, Aziz milletimiz!
Unutulmamalıdır ki iktidarın bu ticareti de vicdanlara karşı yapmış oldukları bu
tutuklamaları da tarih affetmeyecek, tarih affetmediği gibi gelecek nesillerde
affetmeyecek! Bizler Filistin’deki çocukları katleden tankların, yakıtlarını
gönderenlere, gönderenlere itiraz edenleri tutuklayanlara karşı sus pus olanlara karşı
olduğumuzu göstermek için buradayız ve buradan diyoruz ki kirli ticaret son
bulmadan hükümetin İsrail karşısında durduğuna asla inanmıyoruz. Vanaları
kapatmazsanız yarın daha büyük eylemler yapacağımızı ilan ediyoruz. Ticaretikesmezseniz başka yerlerde karşınıza çıkacağımızı ilan ediyoruz! Gençlerimizi
tutuklayarak sesimizi kısamayacağınızı ilan ediyoruz!
Son nefesini verirken bu kanlı işbirliğini haykıran şehidimiz Hasan Bitmez
ağabeyin bize miras olarak bıraktığı, rahmetli Sezai Karakoç’un meşhur dizelerini
tekrar hatırlatmak istiyoruz;
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar,
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar.
Gazzeyi, Filistini, Lübnanı ve buradaki kardeşlerimi hürmet ve muhabbetle
selamlıyoruz.